Herkesin merak ettiği bişeyler vardır bu hayatta.Benim merakım hayatımızda sıradanlaşmıs, varlığını

mertkocturk

Herkesin merak ettiği bir şeyler vardır bu hayatta. Benim merakım hayatımızda sıradanlaşmış, varlığının olmadığını düşünmediğimiz şeylerin nasıl oldu da keşfedildiği..
Örneğin yer çekimi kuvveti. Daha çok küçükken öğrendik ve nedenini sorgulamadık. Oysa yerçekiminin varlığının bilinmediği dönemlerde vardı dünya tarihi üzerinde .
Peki kim nasıl keşfetti?
Dediğim gibi benim merakım da bu tarz şeylerin nasıl keşfedildiği,kimler tarafından keşfedildiği ve icadının arkasındaki hikayeler ...şimdiden iyi okumalar :)

Bu Blogda Ara

23 Mayıs 2015 Cumartesi

'Alessandra Lolita Oswaldo' bu ismi ortalama her gün anıyoruz

   Telefonu açtığımızda ilk kullandığımız ALO sözcüğü bir sevgilinin isminin kısaltılmış biçimiydi. Evet o Alenxander Grahambell'in sevgilisiydi. Telefon hattını ilk olarak sevgilisinin evine çekmişti. Telefon çaldığında başkasının arayamayacağını bildiği için açar açmaz  ''Alessandra Lolita Oswoldo'' diyordu. Bu isim zamanla kısaldı ve 'ALO' oldu. Zamanla sevgilisi Grahambell'i terk etti. Telefon hattıda bu arada çoğaldı. Grahambell'in telefonu her çaldığında arayan sevgilisi sandığı için ALO diye açıyordu.


  O günlerde hemen herkes Alexander Grahambell'in anısına saygı  olarak ALO demeye başladı. Bugün herkesin kulladığı ALO sözcüğü işte o günlerden uzanmaktadır bu günlere...

Telefonun icadına bir göz atalım
Yüzyıllar boyunca insanlar uzak yerlerle haberleşmeyi sağlayacak işaretler gönderme yollarını aradılar. Mesaj iletmek için başvurulan ilk yöntemler, açık havada yakılan ateşler ve parlayan aynalardı. Fransız Claude Chappe 1793'te icat ettiği mesaj iletme makinesine, "uzaktan yazan" anlamında "telgraf" adını verdi. Bu aygıtın işleyişi, kule tepesine takılmış hareketli kolların kullanılmasıyla oluşturulan işaretler yardımıyla rakam ve harfleri iletmeye dayanıyordu.




Sonraki 40 yıl içinde elektrikli telgraf geliştirildi ve 1876'da Alexander Graham Bell, ilk kez konuşmaları teller aracılığıyla iletmeyi sağlayan telefonu icat etti. Sağırlarla ilgili çalışmaları, Bell'i seslerin havadaki titreşimlerle nasıl oluştuğunu merak etmeye yöneltmiş, "armonik telgraf" adı verilen bir düzenek üstünde çalışırken, elektrik akımının konuşma sırasında oluşan titreşimleri andıracak biçimde değiştirilebileceğini bulmuştu. Telefonla ilgili çalışmalarının dayandığı ilke de buydu.

Türkiye'de ilk telefon 1908 senesinde uygulanmaya başlandı. Kadıköy ve Beyoğlu santralleri 1911 senesinde hizmete açıldı. İlk otomatik telefon santralı 1926 senesinde Ankara'da kuruldu. Ardından diğer il merkezlerinde de telefon santralları kurulmaya başlandı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder